11 Ocak 2011 Salı

“Thinking of you” yeterli oluyor bazen


Bugün tesadüfen bir düşünme/telepati kurma tekniği öğrendim. Daha doğrusu hepimizin bildiği, ama belki de çoğumuzun farkında olmadığı bir teknik. Bir örnekle anlatacam.

Sokakta yürürüz bazen ve yanımızdan geçen birini sevdiğimiz ama epeydir görmediğimiz birine benzetiriz. Ancak o olmadığını fark edip yolumuza devam ederiz. Bazılarımız o kişiyi düşünmeye devam eder bir süre, bazılarımız sadece kişi anmakla yetinir. Üzerinden uzun bir süre geçmeden gördüğümüzü sandığımız bu kişiden haber alırız. Ya gerçekten karşılaşırız, ya da ansızın bir telefon geliverir.

İşte bu aslında bir teknikmiş. O kişiyle telepatik bağ kurarmışız aslında o an.

Belki teknik olarak farkında değiliz, belki de bazılarımız bilerek uyguluyor bu tekniği. Son dönemlerde birini düşünürken başıma geldi. İlkin farkında olmaksızın bağ kurup yanıma getirebildim. Sonraları ise bilinçli olarak uyguladım ve gerçekten çalışıyor olduğunu gördüm. Her çalıştığında evrene teşekkürümü de bir borç bildim. Bir kez daha teşekkür ederim.

Giriş-çıkış serbest!

Hayatımıza bir sürü insan girer ve çıkar. Evrenin bu insanları hayatımıza bilinçli olarak gönderdiğini ve çıkardığına inanıyorum. Kendi adıma bu böyle! Hayatıma giren insanların hayatlarında mutlaka çözmem veya dinlemem gereken bir problem vb. oluyor. Hep derim ya ben dert küpüyüm diye! Ansızın insanlar bana dertlerini anlatmaya başlarlar, tanımadıklarım bile! Yılbaşına yakın bir zamanda bu yine başıma geldi. Ben artık şaşırmıyorum. İyi bir dinleyiciyim, iyi bir yönlendirici olduğumu pek söyleyemesem de! Sanırım psikolog olsaydım epey başarılı olurdum, bu şekilde amme hizmeti veriyorum ;). Şikayet etmiyorum, asla! Sadece saptıyorum! Eskiden gidenlerin arkasından çok üzülürdüm, artık üzülmemeyi çıkanların bir nedenin olduğunu öğrendim. Hayatımda yer alması gerekenler zaten kalıcı oluyorlar.

Yeni tanıştığım birisinin hayatımda ne gibi bir yeri olacağını anlayabiliyorum çoğunlukla (bazen ters köşeye yattığım da oluyor tabii). Biraz da benim/onun izin verdiğiyle gelişiyor olaylar elbette. Ama karşımdaki insanın iyi bir ruha sahip olup olmadığını sezebiliyorum. Bana iyi gelmeyecek ruhlarla bir arada durmamaya çalışıyorum. Diğerleri yaşanması gerektiği için yaşanıyor zaten.

Geçenlerde bir tanıdığım bana şöyle dedi: “Ne kadar güzel bir Auran olduğunun farkında mısın? İçeri girdiğin anda inanılmaz bir ışık saçıyorsun.” Evet, ben farkındayım ama farkında olması gerekenler değil maalesef ;), ama teşekkür ederim, son dönemlerde duyduğum en güzel şeylerden biriydi.

Bizler güzel ruhlarız, seçilmiş ruhlarız belki de!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder