5 Ocak 2011 Çarşamba

13. Gün – New York



Sabah erken kalkıp buluşuyoruz Anıl ve Ebru’yla. Empire State Building yakınlarında bir yer kahvaltı yapıyoruz. Çıkışta ne yapalım derken, turist avcılarından birinin ağına düşüyoruz. Anıl’ın daha önce aklımızı çeldiği NYC semalarında Helikopter turu için görüşüyoruz. Biletlerimizi satın alıyoruz ve güneşin batmasına yakın bir saatte Staten Island yakınlarındaki Heliport’ta buluşmak üzere sözleşiyoruz.


Artık NYC’de son günümüz olduğundan herkes kendi programını yapıyor. Barış, Kader ve ben kendimizi alışverişe adıyoruz. Sokaklarda aylak aylak dolaşıyoruz. O mağaza senin bu mağaza bizim derken saatler ilerliyor.



Sözleştiğimiz üzere Heliport’ta buluşuyoruz. Tabii biz de her turist gibi ufak çaplı bir dolandırılma yaşıyoruz. Bize satılan biletlerle birlikte vaat edilen ek özellikler bize verilmiyor. Gelgelelim seyahatimizin belki de en heyecan verici dakikalarına.


Girişte önce bir güvenlik soruları ve formları dolduruyoruz. Ardından herkesin ödemesi gereken bir güvenlik ücreti ödeyip, sıramızı beklemeye koyuluyoruz. Bu esnada ekrandan helikoptere nasıl binildiğini, güvenlik bilgiler vs. aktarılıyor bize. Üzerime bir de şişme yelek veriyorlar. Tabii ki bu esnada geyikler hat safhada olduğunu söylememe gerek yok herhalde.



Evet sıra bize de geliyor sonunda. Tam da güneşin batışıyla birlikte biniyoruz helikopterimize. İlk defa biniyorum ve çok da keyif alıyorum. Korktuğum kadar tedirgin olmuyorum, belki de manzaranın verdiği heyecanla fark etmiyorum.

Statue of Liberty’in yanından geçiyoruz önce, sonra Hudson’ın üzerinden geçerek Manhattan, Brooklyn ve Jersey City manzaralarını görüyoruz. Aslında video ve fotoğraf çekmekten çok da göremiyoruz galiba ;)

İndiğimizde hepimiz doruk noktasındayız. Gerçekten de süper bir fikir ve deneyimdi.


New York’a gidip Hard Rock Cafe’ye uğramadan olur mu hiç. Helikopter deneyimizi konuşmak üzere hepbirlikte HRC’ye gidiyoruz. İçerisi tıklım tıklım ve yaklaşık 2 saat bekleyip giriyoruz restorana. Aslında içeri girdiğimizde boş masaların olduğunu da görüyoruz. Galiba biraz da arz talep işi yaratmak adına bu tarz davranıyorlar.



Kokteyllerle başladığımız yemeğimiz sona erdiğinde biraz daha dolanıyoruz sokaklardan. Ardından otelimize gelip odada biraz geyik yapıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder