5 Ocak 2011 Çarşamba

14. Gün – New York



Bu sabah Kader ve Barış’la başbaşayayız. Anıl ve Ebru bugün dönüyorlar. Biz ise önce Kader’in bir arkadaşıyla buluşuyoruz. Onunla biraz vakit geçirip ardından kendimizi SoHo’ya atıyoruz. Broome Street’e epeyce vakit geçiriyoruz. Sonra China Town’a geçiyoruz. Oradan markasını yazmayacağım çakma gümüş takılar almak istiyoruz. Önce aradıklarımızı bulamıyoruz, her sorduğumuz bizi kuytu bir köşeye çeken biri çeketini açıyor ve yüzlerce kolye, bilezik gösteriyor. Ancak kaliteleri çok kötü olduğundan almıyoruz. Sonunda bir dükkan buluyoruz. Önce çekimser olan satıcılar, alacağımız miktarı duyunca bize cevherleri gösteriyorlar. Seçerken bi anda kaybolun kaybolun emri geliyor. Satıcı bizi aldığı gibi arka odalara sokuyor. Hani Amerikan filmlerinden bildiğimiz sahneler var ya, oda içinden oda açılır. Beklemediğiniz duvar kapı olur. Aynı sahneleri yaşıyoruz. Kader’le birlikte koyuluyoruz pazarlık yapmaya. 15 dolar dediği fiyatı sonunda 8’e bırakmaya razı geliyoruz. Sonra ön tarafın müsait olduğunu öğreniyoruz ve yeniden dışarı çıkıyoruz.



Akşam için Kader’in başka bir arkadaşıyla buluşmaya gidiyoruz, ancak buluşma noktasına vardığımızda hepimiz çok acıkmıştık. Kader ve arkadaşı Time Square’deki Mariott Marquis’in The View ismindeki döner dolap barına çıkıyor. Bizler ise Barış’ın geldiğinden beri sayıkladığı Pizzacıya gidiyoruz. Gerçekten de sayıkladığı kadar varmış. Karnımız tok sırtımız pek olarak bizde katılıyoruz diğerlerine. Artık hepimizin uykusu gelmiş günün yorgunluğundan. Otele gidiyoruz, ama odaya vardığımızda Apple Store’a gitmeye karar veriyoruz. Gecenin saat 1’inde Apple Store’da buluyoruz kendimizi. Ufak bir alışveriş yapıp çıkıyoruz. Çıkarken bizimle birlikte asansöre binen sarhoş bir çift var. Asansörden inip otelin yolunu tuttuğumuzda bi andan çocuğu arkamda birşeyler yaparken buluyorum. Problem yaşamak istemiyorsan çekil arkamdan diyorum. O anda kız giriyor devreye, çok sarhoş arkadaşım kusura bakmayın deyip bizimle muhabete başlıyor. Nerden geldiniz, ne iş yaparsınız vs. Neyse öğreniyoruz ki ikisinin ilk date’ymiş, çok sarhoş olmuşlar. Falan işte!


Yollarımızı onlardan ayırıp otel yollundaki Duane Reade’e giriyoruz. Ufak bir alışveriş yapıp dönüyoruz otelimize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder