6 Mayıs 2011 Cuma

ismini siz koyun!

Bazı günler vardır ya hani hiç yaşanmasa daha iyi olur. İşte öyle günler boğuyor bu sıralar!!!

Herşey, herkes üst üste geliyor.  Nefes almak acı verir,  prangalar kaçışınızı engeller, boynunuzdaki ip ise dönme dolapta dolanır hissiyatı verir.  Varlığınızı sorgular, hayatı sevmez hale gelir, gelecekteki ışık yok olur, ümitler yüzmeyi öğrenir ve daha nice olumsuzluklar sıralanabilir.

‘Kop ta gel’ diyenler bol olur, ama asıl ihtiyacınız olan düşünceler kütüphanenizin yeniden düzenlenmesidir. Bazı kitapların okunmuş sayılıp rafa kaldırılması, bazıların ise heyecanla sayfaları çevrilmesidir ve belki de yeniden okunmasıdır.

Bu sabah kitap raflarıma baktım. Orada 100’lerce kitap duruyor. Hepsiyle çok keyifli veya heyecanlı dakikalar geçirdim. Bazıları beni çok güldürdü, bazıları ise fena hüzünlendirdi. Ama hepsi teker teker çok özel oldu. Ev değiştirirken yerinden kalkmayan nice kitap kolilerini kendim taşıdım, sadece onların başına bir şey gelmesin diye.

Bu sabah ve hayatımda ilk kez hepsini sokağa atmak istedim.  Onları ilk defa bir yük gibi gördüm. Sanki onlardan ayrılmam gerekiyormuş, çünkü onlar prangaların bir parçasıymış gibi hissettim.

Kitap benim hayatımda hep çok heyecan verici bir varlık olmuştur. Kitapçığa girip te 100.000’lerce kitabın kokusunu içime çekmek, taze kesilmiş çim kokusunun verdiği hazzı verir. Sanırım bir kitapçığa girip te kitap almadan çıktığım çok enderdir. Yurtdışındaki o şaheser kitapçılara gıptayla bakarım. Bütün bir haftayı dışarı çıkmaksızın bu kitapçılarda yaşayabilirim gibi hissediyorum.

Yani kitap hayatımda bu kadar önemliyken, onlardan kurtulmak istemek de neyin nesi? Evden çıktığımda böyle bir şey düşündüğüm için bile kendimi suçlu hissettim. Onlara ihanet etmiş gibi, ayıp şeyler düşünürken yakalanmış gibi kızardım, içimdeki çocuk parmağını kaldırıp beni azarladı!

Ama elimde değil öyle bir histi ve hala daha devam ediyor L

Arınma zamanı geldi sanırım yine ve yeniden... Bunun bedeli çok sevdiğim yoldaşlarımdan ayrılmak olsa dahi! Eğer bunun sonucunda hafifleyeceksem, bu bedeli ödemeliyim! Biraz inzivaya çekilip, beynimdeki puzzle’ın parçalarını yeniden organize etmek gerek. Güzel resimleri yeniden işlemek, yeniden küstüğüm o boya fırçasını ele alıp tablolara renk vermek gerek. Ruhumu yansıtan güzel resimlerim benim, çok özlemişim onları!!!


Anlaşılan kütüphanem hafiflerken, tablolarım ağırlaşacak....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder