4 Eylül 2011 Pazar

Bu kadar kolay işte aslında...


Az önce çalışma arkadaşım ile aramızda geçen diyalogla başlayacam.

Ben: işte bu kadar çabuk biter antrakt dediği şey (öğle arasındaydı da)
Erhan: olsun bugün mutlu geçti antrakt Şebnem Hanım
Ben: Hayırdır, naptın ki?
Erhan: Sevgilime evlilik teklif edecem, onun için tek taş aldım.
Ben: Hadi ya, aferin sana, inşallah kabul eder ve yüzük güzel şeylere vesile olur
Erhan: Zaten evlenmeye karar vermiştik, konuşuyorduk aramızda, ama teklif olmadan da olmaz yani.
Ben: Helal olsun Erhan, hadi bakalım hayırlı olsun tekrar

Sonra heyecanla yüzüğün kutusunu açtı ve gösterdi. Narin ve çok şık bir yüzük almış. Kendi bütçesini aşmayacak, sevgilisini mutlu edecek, adeti yerine getirecek cinsten.

Bazı insanlar için evlenmek ya da evlenme teklif etmek bu kadar kolayken, bizim çevremizdeki erkekler için bi o kadar zor aslında. Erhan’da ego yok, iyi niyet var; para yok, huzur var; yüksek eğitim yok, hayatı anlama var; isyan yok, şükretmek var. Daha nice sayabilirim. Kendi çevremdeki insanlara baktığımda ise maalesef ne aramıyorsan var. Tabanı bol, tavanı uçsuz budaksız egolar mevcut. Tabii ki bazı insanları tenzih ederek zırvalıyorum.

Ama aslında bu kadar kolay değil mi herşey. Yani sen onu istiyorsun, o seni istiyor, birlikte olmak istiyorsunuz. Bunu illa imzaladığın bir evrak sayesinde mi başarır insan? Elbette hayır. Öyle insanlar var ki; nikah masasına oturmamış, ama birlikte yaşayarak yaşlanmayı seçmiş ve çok da iyi beceriyorlar. Herkesin kendi tercihi tabii ki. Kendi adıma birlikte yaşayabilirim, ama dünyaya bir çocuk getirmeyi planlıyorsak (ki bunun için saatin tik-tak’ları kulağımı tırmalıyor şu sıralar) evlenmeyi tercih ederim. Ayda en az 2 kere boşanmayı düşünen bir çiftin kızı olarak mutlu bir ailede büyüdüğümü söylerim hep. Bizimkilerin sadece dilindedir boşanmak, belki de kendilerini böyle tazeliyor, ilişkilerini bu şekilde diri tutuyorlar, kim bilir.

Belki de çok fazla hikaye dinlemek, çok fazla okuyup öğrenmek, çok şeye şahit olmak bazı sihirleri bozuyordur. Aslında basit olan şeyleri biz mi zor görüyoruz, biz mi zorlaştırıyoruz bilemedim. Ama bu kadar da oyuna, bu kadar maskeye, bu kadar egoya gerek olmadığını düşünüyorum.

Neyse ki bu konular böyle kolayca yazmakla bitmiyor, biz kızlara da konuşacak bolca konu çıkıyor. 

Erhan'ı bir kez daha tebrik eder, ömür boyu sağlıklı, huzur ve mutlu olmasını dilerim =))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder