1 Ağustos 2011 Pazartesi

Ey İstanbulum ey....


Ey şehr-i İstanbul, seni çok sevdiğimi, senden uzak kalmak istemediğimi her fırsatta söylerim. Bugün birkaç günlüğünle senden uzaklaşırken içime düşen hüznü anlamlandırma çabalarım ise cevapsız kaldı!  Havalanan uçağın penceresinden gecenin karanlığı ile örtülen çirkin yanların yerini ateşböcekleri dansına bırakıyor adeta. Gitgide flulaşan siluetin bugün yüreğimi darladı. Altı üstü 4 günlüğüne senden uzaklaşmak bu sefer pençe gibi sıkıverdi boğazımı. Biliyorum sana yeniden kavuşacağım, seninle yeniden eski günlerimize geri döneceğiz, eski rutinler bizi mutlu edecek, sana söverken birlikte güleceğiz.

Belki bugünlerde bana yaşattığın güzel günler bu hüzne neden oluyordur, belki de ilk aşkımı kaybediyormuşum hissiyatı tetikliyor bu duygumu,  ya da sana olan aşkım kamçılıyor bu hüznü. Romeo ve Juliet , Kaptan Smith ve Pocahontas ve daha sayamayacağım nice büyük aşkları örnek verebilirim. Tüm aşkların hazin sonu vardır bir şekilde. Bu sonu seninle yaşamak istemiyorum. Bu sefer bu aşka sahip çıkacağım, bu sefer bu aşkı büyütüp yücelteceğim.

Zaman zaman senden kaçmak senden uzaklaşmak istiyorum, doğru! Ama her aşkta kavga, gürültü, pürüz vs. vardır. İşte benimki de onun gibi birşey sanırım. Bizim ilişkimizin tuzu biberi de bu tarifte bu ölçülerde oluyor.

Bana yaşattığın her olayın bizim ilişkimize bir katkısı olduğunu biliyorum. Yoluma çıkardığın her insanın bizim ilişkimize bir artı değer olarak geri döndüğünün farkındayım. Bu yüzden seni hergün biraz daha seviyorum.

Seninle tanıştığımız ilk günü hatırlamıyorum. Sanırım 6 aylık bebekmişim. Ama eminim ki o gün de bana özel birşeyler katmışsındır. Bugün, 36 sene sonra hala bana aynı davranıyorsun. Teşekkür ederim İstanbul. Orhan Veli’nin ‘İstanbul’u dinliyorum’ şiirinde olduğu gibi gözümü her kapadığımda önümde beliriyorsun, kulağımda çınlıyorsun., rüyalarımda seninle kucaklaşmayı pek bir seviyorum. İyi ki varsın İstanbul.

Elbet karşıma senden daha çok seveceğim, senden daha çok aşık olacağım biri çıkacak, sakın ihanete uğramış hissetme kendini, çünkü buna da sen neden olacaksın, çöpçatan İstanbulum!

Beni bu akşam bu garip hüzünle yolcu ettiğin için teşekkür ederim. Senin de beni sevdiğini biliyorum. Sana yeniden kavuşmayı bekleyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder