22 Kasım 2009 Pazar

İçimdeki çocukla detoks kavgası!!!


Hazır değilim aslında, hala içimdeki çocukla kavgam var, hala birbirimizi zıt görüşlerde ikna etmeye çalışıyoruz. Mantığım noktalamalısın dese de, kıyamıyorum. Hergün kendime tutunacak başka bir dal arıyorum. Dalların elimin altından çıtırdayarak kayıp gitmesine engel olamıyorum. Çoğu zaman kendimi haklı görsem de, acabalarla dolu sorular var aklımda. Soruların arkasına ünlemler koyamıyorum hala! Anlaşılan yakın bir zamanda ünlemler yerini bulamayacak da!

Hayatımın detokslara ihtiyacı var. Ruhumun, kalbimin, aklımın arınmasını, doğruları kendiliğinden bulmasını istiyorum. Zaman zaman o kadar karışıyor, o kadar içinden çıkılmaz bir hal alıyorlar ki, ben bile kendime zor dayanıyorum. İstemesem de kendimi kavgaların ortasında buluyorum. Kaçışlar arıyorum, çıkmaz yollara girip çıkıyorum, ama sonuç hep aynı şeyleri işaret ediyor.

Belki de aptallık ediyorum, belki de içimdeki çocuğu dinlemeliyim, belki herşeyi akışına bırakmalıyım, zaman tanımalıyım belki de. Ama acıtıyor inan ki, hem de çok!

Verdiğim değerin kırıntısını cevap olarak alamamak, özenin özentisiz kalması, attığım çığlıkların yankılanmaması, eylemlerin önemsiz gibi görünmesi çok acıtıyor.

Çok büyük bir beklentim yok ki! Sadece huzur istiyorum! Kavgalardan, korkulardan, gürültüden, kaçışmalardan, kovalamacalardan, sahte tebessümlerden, maskelemelerden uzakta olmak istiyorum.

Meğer çok şey istiyormuşum, varolmayan erdemler arıyormuşum!

Öğrenmenin yaşı yoktur derler ya hani... evet gerçekten de yokmuş! Bunları bugünlerde öğrenmeliymişim, hem de çok acıtan bir yöntemle.

Birinci detoksumu gerçekleştiriyorum... Ardı kesilmesi dileğiyle!!!

1 yorum:

  1. Aslında hepimizin bazen yüreğimizdeki zıt düşüncelerimiz adeta savaş içerisindedir.Ben bunu birazda içimizdeki iyilikle kötülüğün savaşına benzetiyorum.Bence buda çoğu kişide olmayan bir meziyettir.Çoğumuz düşüncelerimizi ve duygularımızı ifade etmekten çekiniriz.Şu bir gerçek ki günümüz dünyasında duygusal zeka kavramıda yadsınamaz bir gerçektir.Düşüncelerinizi sempatik ve sevimli buluyorum.Günümüz dünyasında malumunuz klasik prezantabl kişilerden bahsedilirken hiç birşeye kızmayan, öfkelenmeyen, soğukkanlı vb. kısacası duygularını ifade etmekten dahi çekinen bir jenerasyon yaratılmaya çalışılıyor.Zaman zaman hepimiz işimiz icabı olabilir politik davranmak zorunda kalsakda, bu sindirilmiş bir toplum olacağız manasına gelmememeli.Söylemek istediğim hepimiz zaman zaman kızarız,güleriz,ağlarız, bazen içimizdeki çocuk oluruz bazende çılgınca haykırmak bağırmak bile isteyebiliriz.Fırtınaları veya durgunlukları yaşayamadıktan sonra bu dünyanın ne manası kalır ki.Sonuçta hepimiz karmaşık bir yapıda yaratılmış insanlarız.İçinizdeki huzurun kalbinizin derinliklerinde olduğuna inanıyorum.Bir hayranınız olarak düşüncelerimi mazur görünüz.Herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle.

    YanıtlaSil